28 Ekim 2007 Pazar

Hiç

Yaklaşık bir ay geldi geçti ve ben buraya hiçbir şey yazmadım. Bu bir ay içinde gerçekten üzüldüğüm, etkilendiğim, sevindiğim bir şey olmadığından ya da başımdan buraya yazacak kadar değerli hiçbir şey olmadığından mıydı bu, bilmiyorum. Gerçekten üşeniyor muydum, yoksa artık çok az kişinin okuyor olduğunu düşündüğüm bu sayfaya yazmaktan sıkılmış mıydım? Yazdıkça aslında kendimi tanımaktan çok başkalarına kendimi tanıtma gayretine mi kapılmıştım, yoksa sonu gelmeyen enteresan bir seride ya da yıllarımı almış olan bir romanda başarısızlığa uğramış olduğumu düşünüyor ve bu içten içe beni üzüyordu da çocukça bir öfkeyle kalemimi mi kırıyordum? İnanın bunları hiç mi hiç bilmiyorum.

Bugünlerde sıkça bıktığımı bu yarıştan
Anneme söyleme istersen
Zamanımın çoğunu orada burada
Geçirdiğimi biliyor zaten...

Son beş haftasonumun dördünü, bazısı iki gün süren dört oturumlu, bazısı aynı güne denk gelen tek oturumlu beş ayrı sınava girerek değerlendirdim. Aslında yazım gücünün hayatın ta kendisinden geliyor olduğunu bilsem de bu can sıkıcı süreç içinde her gün belki de onlarca kez elektronik posta kutumu açıp hiç ileti gelmediğine şahitlik etmek, siyahkahve'de ya da çeşitli sözlüklerde vakti zamanında yazdığım şeylerin yorum alıp almadığını kontrol etmek, televizyonda daha önce hiç ilgimi çekmemiş olan çeşitli spor müsabakalarını seyretmek ve aslında
'hiçbir şey yapmayarak' ya da en azından 'hiçbir şey yapmamaya çalışarak' zaman öldürmek gibi bir görev edindim kendime. Başarılı oldum.

Yaptığım her şey bir şey için ama
O bir şey hiçbir şeyi değiştirmiyor
Öylece bir yere varmadan
Geçtim aranızdan...

Bugün, belki hiçbir şey yapmamanın sıkıcılığını görmüş, belki dünyanın en güzel şeyinin kendini ifade edebilmek olduğunu anlamış, belki hiç kimsenin ve hatta kendimin bile farkında olmadığım bir küskünlüğün geçip gittiğini hissetmiş ya da belki de çok sevdiğim insanların baskılarına dayanamamış olduğumdan yazıyorum. Üstelik henüz bu satırları tamamlamamışken bile içimde hem en kısa zamanda tekrar buraya bir şeyler karalamak coşkusunu, hem de birkaç ay daha kendimi nadasa bırakmak isteğini aynı anda taşıyorum.

Her şey değişmiş aynı kalmaya
Ayın yarısı kayıp bu ara
Bulmaya çıkmışız da
Sen yalan söylemişsin annene
...