16 Mart 2013 Cumartesi

Ahmet Turan Gülel Üstadımızın Teftiş Kurulu Toplantısı Konuşma Metni (Sapanca)

Sayın Genel Müdürüm, Yönetim Kurulunun Sayın Üyeleri, Değerli Teftiş Kurulu Başkanım ve Başkan Yardımcılarım ve mensubu olmaktan her zaman büyük onur duyduğum Teftiş Kurulunun Değerli Üyeleri,

Sözlerime başlamadan önce, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

İsmim Turan Gülel. Ziraat Bankası Teftiş Kurulunun en kıdemli üyesiyim. 1977 yılında, 22 yaşında başladığım Müfettişlik mesleğini, kısa dönem askerlik dışında aralıksız olarak tam 33 yıldır sürdürüyorum. Müfettişliği seviyorum.

Müfettişliğin artılarının eksilerinden daha fazla olduğunu düşünüyorum. Ve mesleğimi 33 yıldır bıkmadan usanmadan ve hala büyük bir keyif alarak yapıyorum.

Genel kanı, Ziraat Bankası Müfettişliğinin çok zor bir meslek olduğu yönündedir. Oysa Ziraat Bankası Müfettişliği sanıldığı kadar zor değildir.

Ben bu konuşmamda, Ziraat Bankası Müfettişliğinin ne kadar KOLAY olduğunu anlatmak istiyorum.

Ziraat Bankası Müfettişi olmak o kadar kolaydır ki. Önce üniversiteyi bitirir, sonra yazılı ve sözlü sınavları kazanır ve Ziraat Bankası Müfettiş Yardımcısı olursunuz.

İşte bu kadar kolaydır, Ziraat Bankası Müfettiş Yardımcısı olmak.

Siz Müfettiş Yardımcısı olarak çalışmaya başladığınızda, aileniz de büyük bir sevince gark olur. Babanız ve anneniz çocuklarıyla gurur duymaktadır. Yaşınız henüz 23 - 24’tür. Üstatların yanında gittiğiniz şubelerde size Müfettiş Bey veya Müfettiş Hanım diye hitap edilmektedir. Hayat çok güzeldir. Siz yaşama sevinci ile dolusunuzdur.

Refakat döneminden sonra, nezaret teftişlerinizi de tamamlar ve yaklaşık 2 yıl içinde resen teftişe çıkarsınız. Yine bu dönemde evlenirsiniz. Hayat artık daha da güzeldir. Eskiden tek başınıza gittiğiniz teftişlere, eşinizle birlikte gidersiniz. Gittiğiniz yerlerde güzel günler geçirir, güzel hatıralar edinirsiniz.

Yeterlik sınavından önce veya hemen sonra ilk çocuğunuz, yaklaşık iki yıl sonra da ikinci çocuğunuz dünyaya gelir. Artık ailenizle gidilecek yerler konusunda daha seçicisinizdir. Ancak yine de birlikte gitme imkanı olan yerlere, ailenizle birlikte gidersiniz. Turne bitip de kış programı için evinize döndüğünüzde, bir dolu güzellikler yaşamış ve bir çok dost edinmişsinizdir.

Müfettişliğin en güzel dönemleri, kuşkusuz kış programlarıdır. Evinizin bulunduğu yerde görev yaptığınız kış ayları, en rahat olduğunuz aylardır. Tabi arada istisnalar da olur. Sizin akşam için bambaşka bir program yaptığınız bir gün, saat 4 civarında Başkanlıktan bir talimat gelir. Uzak bir ilçedeki şubede acilen soruşturulması gereken bir olay meydana gelmiştir. Ertesi sabah görev yerinde olup duruma el koymanız ve soruşturmaya başlamanız gerekmektedir. Hemen masanızı toplar, otobüs biletinizi ayırtır ve evinize gelirsiniz. Apar topar yemeğinizi yer ve valizinizi hazırlamaya başlarsınız. Siz valizinizi hazırlarken; biri 3, diğeri 5 yaşında olan çocuklarınız, kocaman gözlerle sizi izlemektedirler. Çocuklarınıza sarılır, tombul yanaklarından öper, eşinizle vedalaşır ve elinizde valiziniz, kapıdan çıkarsınız. Apartman kapısından çıktığınızda hava soğuk, ayaz ve karanlıktır. Köşeye kadar yürür ve durup geriye bakarsınız. Eşiniz, biri kucağında, iki çocuğunuzla balkondan size bakmaktadır. Onlara son bir kez el sallar, paltonuzun yakasını kaldırır ve gecenin ayazında, karanlığında kaybolursunuz. Boğazınıza bir yumruk tıkanmış gibi hissedersiniz. Şimdi taksiyle otogara gidip otobüse binecek ve daha önce hiç bilmediğiniz, yerini sadece haritada gördüğünüz bir ilçeye doğru 15-16 saatlik bir otobüs yolculuğu yapacaksınızdır.

İşte bu kadar kolaydır, Ziraat Bankası Müfettişi olmak.

Bu yaşananlar öyle yoğun bir duygudur ki.. Diyelim ki böyle bir akşamda otogara gittikten sonra, görevin iptal edildiği haberi gelsin ve Müfettiş evine geri dönsün. Yine de o akşam yaşanan duygu yoğunluğunun hakkı kolay kolay ödenemez.

Sonuçta, gittiğiniz yerde gece gündüz çalışır, soruşturmanızı tamamlar ve tekrar evinize dönersiniz.

Elbette Müfettişlikte her sahne bu kadar dramatik değildir. Yukarıdaki tablonun tersine, Müfettişliğin sağladığı güzel ve neşeli enstantaneleri daha çok yaşarsınız.
Örneğin, her yıl mayıs ayında evinizde yaz programının heyecanı başlar. Hele bir de programınızda, turistik veya özelliği olan güzel yerler varsa (ki genelde olur) heyecanınız, mutluluğa dönüşür.

Haziran ayında, programınızın en güzel şubesine (diyelim ki Marmaris veya Ürgüp ya da Edirne veya Çeşme Şubesine) gitmek üzere, hazırlıkları yapar, eşyalarınızı arabanıza yükler, eşiniz ve çocuklarınızla birlikte güzel bir yaz sabahı evinizden yola çıkarsınız.

Herkesin içinde tatlı bir heyecan vardır. Keyifli bir yolculuk yapar ve gideceğiniz yere ulaşırsınız. Siz sayımları yaparken, lojman hazırlanır. Ve ertesi günden itibaren yepyeni bir yerde, yepyeni bir yaşam başlar. Çocuklarınızın ve sizin yıllarca unutamayacağınız harika bir yaz geçirirsiniz.
Yıllar geçtikçe, Müfettişliğin ne kadar sıra dışı bir meslek olduğunu daha iyi anlarsınız. Öyle bir meslek ki; maddi yönden tatmin edicidir, elinize görece iyi bir ücret geçer. Manevi yönden tatmin edicidir, çevrenizden daima saygı görürsünüz. Müfettişlik, ego tatmininin en yüksek olduğu mesleklerden biridir.

Yine yıllar geçtikçe anlarsınız ki; her mesleğin kendine göre artıları ve eksileri vardır. Müfettişliğin artılarının, eksilerinden çok daha fazla olduğunu görürsünüz. Sürekli yeni yerlere gider, yeni insanlarla tanışır ve yeni dostluklar kurarsınız. Türkiye’nin her yerini çok iyi bilirsiniz. Her yer hakkında, yaşanmışlıklara dayanan, söyleyecek sözleriniz, anlatacak hatıralarınız vardır.
Gittiğiniz yerlerde en yakın arkadaşlarınız Hakim, Savcı ve Kaymakamlar olur. Özellikle, küçük bir ilçeye gitmişseniz, Hakim, Savcı ve Kaymakam için Ziraat Bankası Müfettişi; büyük şehirden gelen değerli bir misafir demektir. Veya briçe dördüncü demektir. Ya da masa tenisinde yeni bir heyecan ve yeni bir rakip demektir. Dahası, kendilerinden herhangi bir talebi olmayan, kendileriyle benzer eğitim almış, benzer kültür ve statüde güvenilir bir arkadaş demektir. Bazılarıyla dostluklarınız hep devam eder.

Yaptığınız soruşturmalarda genellikle dramatik insan öyküleri vardır. Her müfettişi anılarını yazmaya teşvik edecek kadar sıra dışı olan bu öykülere, birinci elden tanıklık edersiniz. O kadar çok kişi tanırsınız ki, artık insan sarrafı olursunuz.

Çocuklarınız, Müfettiş çocuğu olarak, gezip gördükleri yerler nedeniyle geniş bir bilgi birikimine sahip olurlar. Yıllar geçtikçe, bu görgü ve bilginin de etkisiyle, sosyal yönleri kuvvetli, aklı başında birer genç olacaklardır. Okullarını başarıyla bitirirler. İki yıl önce evlendirdiğiniz kızınız, (hani siz yıllar önce soğuk bir kış akşamında, 15-16 saatlik otobüs yolculuğuna çıkmak için evden ayrılırken, tombul yanaklarında yaşlarla balkondan size el sallayan küçük kızınız vardı ya, işte o..) Yüksek lisansını tamamlamış, Doktora yeterlik sınavını vermiş ve ülkemizin güzide üniversitelerinden birinde Öğretim Görevlisi olmuştur. Üniversiteyi bitiren oğlunuz, kısa dönem askerliğini henüz tamamlamış, Mali Müşavirlik stajını yapmaktadır. Siz, eşinize minnet borçlusunuzdur. Müfettişliğin artıları yanında eksilerini de sizinle birlikte göğüslediği için.

Ve emekliliğe karar verdiğiniz bu günlerde, geriye dönüp baktığınızda; şunu düşünürsünüz.

“Ne kadar hızlı geçti bu 33 yıl ve ne zaman geçti ? ”

“Güzel, hareketli, macera dolu, müthiş bir serüvendi Müfettişlik” dersiniz. “Her anı dolu dolu geçen ve artıları eksilerinden çok çok fazla olan keyifli ve onurlu bir hayattı.”

Müfettiş olarak görev yaptığınız süre içinde, görevinizi layıkıyla yapmaya, kul hakkı yememeye ve sebepsiz kalp kırmamaya hep özen gösterdiğinizi düşünürsünüz. Ve geriye dönüp baktığınızda “galiba başarılı oldum” dersiniz.

İşte bu kadar kolaydır, Ziraat Bankası Müfettişi olmak.

İşin aslı, hiç de kolay değildir Ziraat Bankası Müfettişi olmak. Özveri ve iş disiplini gerektirir. Güçlükleri vardır. Ancak karşılığında da size onurlu ve güzel bir yaşam sunar.
Değerli konuklar;

Son olarak bir şey daha söylemek istiyorum.

Hani, sizi çok etkileyen güzel bir film izledikten sonra sinemadan çıkarken, bir sonraki matineye girecek olan seyircilere bakıp “Ne kadar güzel bir film izleyecekler” diye düşünürsünüz ya.. İşte ben de, mesleğe yeni başlamış genç Müfettiş Yardımcısı arkadaşlara bakarken bu şekilde düşünüyorum. Ve onlara diyorum ki; “Önünüzde macera dolu harika bir hayat ve nefis bir serüven var. Sabit göreve geçmeden önce, ne kadar sürerse sürsün, bu harika mesleği doya doya yaşayın ve tadını çıkartın.”

Sözlerime son verirken, hepinizi saygıyla selamlıyor ve bu yüce mesleği yürüten Ziraat Bankası Teftiş Kurulu Üyelerinin önünde saygı ile eğiliyorum.