Keyifler yerinde, sohbet ediyoruz. Üstad kibarlığıyla, konuşurkenki naifliğiyle rahatlatıyor bizi. Bir miktar da alkol aldığından, dönerken arabayı bana veriyor.
BMW'nin şoför koltuğunda oturmak çok güzel bir duygu. Araba ağır, koltuk hafif aşağıda, direksiyon geniş...
Söke girişinde çevirme var, polis durduruyor. Pencereyi açıp "iyi akşamlar, memur bey" diyorum. "Ziraat Bankası değil mi?" diye gülümsüyor polis. "Sizin aracı Şubenin önünde görüyorum." diye de ekliyor. Ben alkol kontrolü için hazırlanırken polis "Şey soracaktım; bizim Key'ler ödeniyor mu?" diye soruyor. Ben gülmemek için kendimi tutarken üstad polisin merakını gideriyor ve kahkahlar eşliğinde çevirme noktasından ayrılıyoruz.