6 Ocak 2010 Çarşamba

Adana-Sivas

Önceki gün söz vermiştim, Müdür Bey'in oğlunun maçına gidecektik. 5 Ocak günü, hem de Adana 5 Ocak Stadı'nın yanındaki küçük sahadaydık. "9 numara benim oğlan" dedi. İsmi Gökhanmış. Forvette, kırmızı formayla oynuyor.

Tribüne güneş vurmuş, hava ısıtacak kadar sıcak bizi. Hayatımda hiç maça da gitmemişim, oldukça keyif alıyorum. Gökhan üst üste gol kaçırıyor, henüz ilk maçıymış. B Gençler ligi... Heyecanı belli.

2-2 bitiyor maç. 16-17 yaşındaki çocukların yerinde olmak istiyorum. Üstümde yakası boğazımı acıtan gömleğim, takım elbisem...

Dönüşte iki müşteriye uğruyoruz. Klişe muhabbetlerimi onlardan da esirgemiyorum. Banka, krediler, rakamlar, imkânlar... İçimde kötü bir his var.

Şube'ye döndüğümüzde görüyorum yazıları. İlki Ankara'daki toplantıyla ilgili... İkincisi Sivas'ta yeni bir görev...

Günüm pek de iyi geçmiyor. Sürekli toparlanmakla geçtiğini hissediyorum ömrümün. Bavullarımı yüklenip, şu an bu satırları yazmakta olduğum Sivas Tur'un 22 numaralı koltuğuna 24.00 itibariyle yerleşiyorum.

Bitmek bilmeyen yollarım var benim...