1 Nisan 2012 Pazar

Yıllar Sonra

Çok uyudum mu? Kaç mevsim geçmiş? Kaç şehir gördüm, kaç insan tanıdım? Buraya yazılacak kaç anıyı attım içime? Uğraşsam toparlar mıyım? Yıllar içinde yaşananlar, kaç günde, kaç kelimeyle özetlenebilir?

Ben üzüldüm. Ben çok üzüldüm. Bazen öyle çok üzüldüm ki, üzüntümü anlatacak gücüm bile olmadı. Yoruldum, savaştım. Ne için olduğunu bile bilmeden, ezbere öğretilerle savaştım. Yenildim. Birkaç sözcük, bir tutam bakış deldi geçti zırhımı. Düştüm. Doğruldum, yine vuruldum. Kaybettim...

Biliyorum uçsuz bucaksız sandığım, bir nefeslik bir ömür var önümde. Biliyorum yine mutlu oldum sanacağım, biliyorum yine bir şeyler için zırhımı kuşanıp barikatlara saldıracağım. Belki yine kaybedeceğim, belki yine zırhım delik deşik olacak. Olsun.

Doğuya gittim, batıya gittim ben. Kuzeyde bir sahil kentinde, kışın ortasında bir otel odası tutsaklığını yaşadım aylarca. Sevdim, öfkelendim, kırıldım ve daha bir sürü gereksiz insancıl ayrıntı içinde boğuştum.

Ama ölmedim. Buradayım. Kendi gemimin Kaptanıyım!